21 Nisan 2010 Çarşamba

Merhaba

Yapılan bir araştırmaya* göre blogların %70'ine "uzun zamandır" ve "yazmak" kelimeleri kullanılarak başlanıyormuş. Ben de bu geleneği devam ettireyim dedim ve şöyle giriş yapıyorum blog alemine:

Uzun zamandır blog yazmak konusunda iç sesimle tartışma halindeydim. Hayır eline kağıt kalem yada klavye değmeyen bir insan değilim ama paylaşmak kısmı biraz hassas. Zaman zaman insanın elinin ayarı kaçabiliyor hem, o zamanlarda da çizgiden çıkmamak gerekiyor iyi bir blog yazarı olarak. Bu tespitleri de nasıl yaptım hiç bilmiyorum. Çünkü sürekli okuduğum bir blog yok malesef. Takip edecek değerli yazarlar bulamadığımdan da değil, o kadar istikrarlı ve takipçi olmayı pek beceremediğimden tabiki.


Aslında ahım şahım bir giriş yapmak istedim önce. Böyle edebik içerikli falan yazılar yazdım, sildim. Sonra dedim ki blog yazarken, telefonu açtığında kibarlık yapayım diye sesi değişen insanlardan olmamalıyım. Yada öyle olup da bir gün böyle çok kafama esen birşeyler yazdığımda insanlar birinin blogu ele geçirdiğinden şüphelenmemeliler. O nedenledir ki, okuyanların affına sığınıp böyle biraz laubali ve gelişi güzel bir yazıyla başlıyorum. Ama şu an kontrol altında olsa da, içimdeki kare çerçeve gözlüklü, çatık kaşlı mükemmeliyetçi yanım heran hortlayabilir. O zaman daha "ciddi" içerikli yazılar yazmak durumunda kalabilirim.

Express Society içerik bakımından biraz şundan biraz bundan konseptinde görünse bile aslında güncel hayatın ucundan tutmak üzere yazıyorum. Yazmaya başlamadan önce daha çok kültürel etkinliklere yönelik bir blog düşünmeme rağmen, daha maymun iştahlı bir blog yaratmaya karar verdim. Elimden geldiğince eğlenerek, en hızlı ve kestirmesinden güncel olayları yazacağım.


Bu arada internet kullanıcılarının % 50'sinin blogu varmış. Artık benim de olduğuna göre, blog yazmayan internet kardeşimi bulmak ve blogumu okumasını sağlamaktır benim hedefim. Fazla iddalı değil biliyorum ama gerçekçi. Varsın olsun paylaşmak güzel şey. Herkes yazsın, herkes okusun da bari bu cam ekran başında geçirdiğimiz hayat kesitlerimizde birilerinin hayatına dokunmuş olalım.

Yine beklerim...

*Bu araştırma sanırım Nevada'da yapılmıştı...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder