26 Nisan 2010 Pazartesi

Benicio Del Toro & Magnum Gold



Magnum Gold, Benicio Del Toro'yu reklam filmlerinde oynatmakla çok iyi yapmış, demek isterdim. Özellikle Del Toro'nun uzun yıllardır hayranı olarak. O hayranlık hatrına "The Wolfman" seansı boyunca mümkün olduğunca az gülmüşken, yada Del Toro'nun yaşından en az 10 yaş fazla gösterdiğini pek de dillendirmezken...doğru olsa da...

Benicio Del Toro, upuzun bir gerçek isimle 1967'de Puerto Rico'da doğmuş. Puerto Rico ve o bölgeye özgü havası daha ilk bakışta seziliyor zaten. İlginç bir şekilde sahne ve kameralardan çok uzak bir dünyanın içine doğan "Beno"'nun anne ve babası avukat, abisi pediyatric onkoloji uzmanı. Kendisi ise babasının isteğiyle Business eğitimi almak üzere University of California'ya başlamış. Bu sırada gittiği bir acting sınıfı kanına girmiş ve okulu bırakıp, ünlü bir hocadan bu konuda ders almaya başlamış. Tabiki bir süre de ailesinden bu yeni sevdasını gizlemiş. 80'lerde Miami Vice'da dahil olmak üzere tv'de birkaç rol aldıktan sonra nihayet sinema dünyasında adı duyulmuş yapıtlarda görülmüş. Dünden bugüne sinema hayatından birkaç kesit ise:
Licence to Kill-Bond Series (1989)

Swimming with Sharks (1994)


The Usual Suspects
(1995)

Traffic (2000)


21 Grams
(2001)

Sin City (2005)



Che
(2008)


The Wolfman (2010)


Özellikle son örnek hakkında birkaç söz söylemek gerek. The Wolfman Türkiye'de Kurtadam olarak gösterime girdi. Filmin oyuncu kadrosu başta Anthony Hopkins ve Hugo Weaving olmak üzere sağlamca. Filme soğuk mavi bakışlarıyla biraz renk getiren, son yıllarda özellikle Sunshine Cleaning ve The Young Victoria ile yıldızı parlayan Emily Blunt'ın varlığı da cabası. Konu ise yakın zamanlarda oldukça ilgi gören vampirler ve kurtadamlar'dan ikincisi. Buna rağmen film izleyiciyi hayal kırıklığına uğratıyor. Filmin senaryosu 10 üzerinden 5 alır. Ama asıl felaket kısmı makyaj olayı, yada dinamiği birbirine uymayan kurtadam sahneleri. Hoş tüm filmlerde olan bir saçmalık bu filmde de var: kurtadamın tüm vücudunu kaplayan tüylerin dökülmek yerine içe çekilmesi, artık ordan nereye gidiyor kimbilir. Senaryo yazarken bilimden yararlanmak yada en azından akıl yürütmek zaman kaybı sayılıyor. E olay böyle olunca kurtadam kah adamları pençesiyle ikiye bölüyor, kah çocuk gibi sağa sola koşuyor. Gişedeki sonuç ise hakettiği gibi oluyor. Unutmadan eklemek de lazım, Benicio Del Toro henüz 43 yaşında olmasına rağmen babasını oynayan Anthony Hopkins'in oğlu değil akranı gibi duruyor. Üzücü...

Gelelim magnum olayına. Reklamdaki "altın sarısı"'nın cazibesine kapılıp aramaya çıktım, ki bu da sadece ürünün kendi kendini bir yere taşıması oluyor. Reklamlar harala gürele dönerken ekranda, nedense koca koca marketlerde bir tane yok bu dondurmadan. Ürünün dağıtımı berbat yada reklamları erken girdiler. Bilemiyorum. Ürünü bir bakkaldan aldım yedim. Bir kere reklamda gösterilen gibi büyük değil, yani klasik magnum boyutunda değil. Daha küçük, ince. Eee altına batırınca, ürünün maliyetini düşürmek gerekiyor. Gel gelelim tadı güzel. Denenesi.

Peki nedir bu magnum reklamının hali? Evliler...dırırı...Birlikte çalışıyorlar...dırırı...Neyin peşindeler bilemeyeceğim ama reklam ilerledikçe söylenenin aksine Ocean's Eleven değil Mr. & Mrs. Smith havası sezilmiyor mu? Zira Benicio'nun "Spanish Brad" olarak anıldığını da unutmayalım. Reklamdaki hanım kızımızın da filmin 8. saniyesinde bir tür "Angelina" olduğu açık ve net, yada oldurulmak istendiği. Şimdi soruyorum bir Hollywood yıldızını oynatmak adına bir ton para veren Algida, acaba çalıştığı reklam şirketine yahu bu neden özgün birşey olamadı dememiş. Zira dediğim gibi reklam tek başına altın sarısı magnum ve koyu bir font kullanılarak daha yenir, yutulur hale getirilebilirdi. Neyse bu senaryo olayını geçtim, Hollywood yıldızı kullanılmasının nedeni de markanın daha global hale gelme çabası diye niteliyorum. Ama itiraz edeceğim bir nokta daha var ki en kalın kaşlı olanı da bu. Magnum Gold'un bir de internet reklamı var. Oy Allahım o ne kötü rol yapmadır, o ne tip bir reklamdır. Bu bir şaka olmalıdır. Ece Hanım'ın sıfır rol kabiliyetini geçtim, bu doğaçlamalar ne kadar da zoraki olmuş. Stil ikonu, ex-manken falan anlıyorum fakat reklamlar hiçbirşeye benzemiyor. Ürün kaybolmuş. Düşündükçe daha fazla rahatsız oluyorum. İyi birşey söyleyemiyorum madem artık susmak zamanıdır.

Yazımı Benicio Del Toro'nun hayatından birkaç bilgiyle bitirmek isterim:

Tam adı Benicio Monserrate Rafael del Toro Sánchez'dir.
9 yaşındayken annesini hepatit nedeniyle kaybetti.
Sanılanın aksine kısa boylu değildir, boyu 1.88 m'dir.
Tahmin edilebileceği gibi en sevdiği spor basketboldur.
Yağlı boya tutkunudur.
21 yaşındaki Del Toro, bir Bond filminde oynayan en genç kötü adamdır.
Traffic filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar aldı.
The Wolfman'nın 4 yapımcısından biridir.

Yine beklerim...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder